Şekil Hafızalı Alaşımlar: Bilimin Gizemli Metal Anıları Bilimin en büyüleyici taraflarından biri, doğada ya da mühendislikte karşılaştığımız sıra dışı olayların aslında derin bir fiziksel ve kimyasal mantığa dayanmasıdır. Şekil hafızalı alaşımlar (Shape Memory Alloys – SMA), işte bu tür olaylara en iyi örneklerden biri. Peki, bir metalin “hafızası” olabilir mi? İlk duyulduğunda kulağa fantastik gelse de, bilim dünyasında bu gerçek bir olgu. Bu yazıda şekil hafızalı alaşımların ne olduğunu, nasıl çalıştıklarını ve neden bu kadar ilgi çekici olduklarını birlikte keşfedeceğiz. Şekil Hafızalı Alaşımlar Nedir? Şekil hafızalı alaşımlar, belirli koşullar altında deforme edilseler bile, uygun sıcaklık değişimleriyle eski şekillerine dönebilen özel…
4 YorumSu ve Hikaye Yazılar
Toplumsal Roller ve Medya Temsilleri: Hep Yek 1 Hangi Platformda? Bir sosyolog olarak, her zaman bireylerin toplumsal yapılar içindeki yerini ve bu yapıların onları nasıl biçimlendirdiğini merak etmişimdir. Sinema, bu etkileşimi gözlemlemek için en güçlü alanlardan biridir. Çünkü bir film yalnızca eğlence aracı değildir; aynı zamanda toplumun aynası, hatta bazen karikatürüdür. “Hep Yek 1” filmi de bu açıdan, Türkiye’deki toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve kültürel pratiklerin ironik bir yansıması olarak dikkat çeker. Peki, “Hep Yek 1 hangi platformda izlenebilir?” sorusunun ötesinde, bu film bize toplum hakkında ne söylüyor? Hep Yek 1: Sadece Bir Komedi Değil, Bir Toplum Portresi 2016 yılında…
8 YorumHellim Peyniri Sağlıklı mı? Ekonominin Sofradaki Denge Oyunu Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, her lokma bir tercihi temsil eder. Bir ekonomist için kahvaltı masası bile bir piyasa modelidir: arz, talep, fiyat ve fayda birbirine karışır. Hellim peyniri ise bu masanın ilginç bir aktörüdür — hem Akdeniz kültürünün sembolü hem de küresel gıda ekonomisinin dikkat çeken ürünlerinden biridir. Ancak mesele sadece damakta değil, bütçede ve sağlık göstergelerinde de yankı bulur. Kaynakların Sınırlılığı: Sağlık mı, Tat mı, Sürdürülebilirlik mi? Ekonomi bilimi, her seçimin bir fırsat maliyeti olduğunu söyler. Hellim peyniri tüketmek, yalnızca bir beslenme kararı değildir; aynı zamanda bir kaynak dağılımı tercihidir.…
6 YorumSibirya Kaplanı Dünyada Kaç Tane Kaldı? Sayı Az, Ama Umut Hâlâ Pençesinde! Kısa cevap: Yalnızca 500-600 civarında! Ama bu hikâyenin asıl güzelliği rakamda değil, rakamın arkasındaki koca mücadelede gizli. Hazır olun, çünkü bu yazı ciddiyetle başlayıp kahkahayla devam edecek. Bir hayvanat bahçesi belgeselinden fırlamış gibi değil, sanki arkadaşlarla akşam oturmasında konuşuyormuş gibi ilerleyeceğiz. “Sibirya kaplanı dünyada kaç tane kaldı?” sorusu kulağa ciddi geliyor olabilir ama arkasında hem komik hem hüzünlü bir gerçek yatıyor. Hadi, pençelerini toplayıp bu yolculuğa çıkalım! Ormanın Kralı mı? Hayır, Soğuğun Hükümdarı! Sibirya kaplanı ya da diğer adıyla Amur kaplanı, koca yeryüzünün en büyük kedi türü. Ve…
8 YorumHaber Kipi Hangi Eki Alır? Dil Öğreniminde Temel Bir Adım Giriş: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Dilin Pedagojik Rolü Eğitim, bireylerin dünyayı nasıl algıladığını ve bu dünyayla nasıl etkileşimde bulunduklarını şekillendiren güçlü bir araçtır. Dil, bu sürecin en önemli unsurlarından biridir. Çünkü dil, sadece iletişim kurmamızı sağlamaz, aynı zamanda düşüncelerimizi organize etmemize, duygularımızı ifade etmemize ve toplumsal yapılarla olan bağlarımızı güçlendirmemize yardımcı olur. Dilin öğrenilmesi, insanın çevresini ve toplumunu anlaması açısından önemli bir pedagojik araçtır. Türkçede kipler, dilin en önemli yapı taşlarındandır ve bir dilbilgisel form olan kipler, kişilerin bir durumu veya olayı ifade etme biçimlerini belirler. Bu yazıda, dilin temel…
8 YorumGönül Dağı Dizi Müziği Kim Söylüyor? Psikolojik Bir Analiz Bir psikolog olarak, insan davranışlarının ardındaki görünmez dinamikleri anlamaya çalışırken sık sık şunu fark ederim: Müzik, insan ruhunun en güçlü aynalarından biridir. Özellikle bir dizi müziği, sadece bir melodi değil; bir hikâyenin duygusal omurgasıdır. “Gönül Dağı” dizisinin müziği de tam olarak bunu yapar. Bu müzik, izleyiciyi yalnızca bir sahneye değil, kendi iç dünyasının derinliklerine taşır. Peki, bu etkileyici dizi müziğini kim söylüyor ve neden bu kadar derin bir duygusal yankı uyandırıyor? Gelin, bu soruyu psikolojik bir mercek altında inceleyelim. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Müziğin Zihinsel Kodları Bilişsel psikoloji, insanın bilgiyi nasıl işlediğini…
Yorum Bırak“Kapsamaktadır” Ne Demek? – Sadece Kelime Değil, Evreni Sarıp Sarmalayan Bir Tavır! Hadi itiraf edelim… Türkçedeki bazı kelimeler var ki, sanki dilbilimciler “Bakalım bunu kim çözebilecek?” diye bir araya gelmiş ve laboratuvarda üretmiş gibi duruyor. İşte onlardan biri de “kapsamaktadır”. Evet, kulağa devlet dairesinden çıkmış gibi geliyor, değil mi? Sanki bir memur az önce size 12 sayfalık bir evrak verdi ve son satırda bu kelime var. Ama aslında o kadar da korkutucu değil. Tam aksine, “kapsamaktadır” öyle bir kelime ki, içine aldığı şeyleri sarıp sarmalamayı çok seviyor. 📚 “Kapsamaktadır” Ne Anlama Geliyor? Kısaca söyleyelim: “Kapsamaktadır” = İçine almaktadır, dahil etmektedir,…
8 YorumKan Sözü Ne Demek? Romantize Edilmiş Tehlikeli Bir Mitin Perde Arkası Kusura bakmayın ama bazen kelimeleri fazla yüceltiyoruz. “Kan sözü” de onlardan biri: kulağa sarsıcı geliyor, sadakati kutsuyor, ihaneti lanetliyor. Peki ya gerçeği? “Kan sözü” disiplin ya da onur değil; çoğu zaman şiddeti normalleştiren, bireyi baskılayan ve hukuku devre dışı bırakan bir zihniyetin parçası. Bu yazı, “kan sözü” romantizmini yerle bir etmek isteyen biri olarak, tartışmayı açmak için yazıldı. “Kan sözü”, en yalın hâliyle, kanla simgeleştirilen bağ ile verilen, geri dönüşsüz kabul edilen ağır bir yemin; çoğu zaman şiddet, intikam ve sadakat baskısıyla ilişkilendirilir. Hukukî değil, kültürel/ritüel bir taahhüttür. Kan…
Yorum BırakSuya Dayanıklı Boya Hangisi? Kalıcılığın Felsefesi Üzerine Bir Deneme Bir Filozofun Sessiz Merakıyla Başlamak “Suya dayanıklı boya hangisi?” Yüzeyde, bu soru teknik bir yanıt arar gibi görünür. Fakat filozof için hiçbir soru yalnızca teknik değildir. Çünkü her “dayanıklılık” arayışı, insanın faniliğe, zamana ve çözülmeye karşı açtığı bir direniş biçimidir. Boya, yüzeyi korumaya çalışır; tıpkı insanın kendi varlığını, kimliğini, inançlarını koruma çabası gibi. Su ise, çözülmenin, akışın ve değişimin simgesidir. Dolayısıyla “suya dayanıklı boya” aslında bir metafordur: değişim karşısında kalıcılığın, akış içinde varlığını koruyabilmenin felsefesi. Peki, bir şey “suya dayanıklı” olduğunda gerçekten korunmuş mu olur, yoksa dönüşümden mahrum mu kalır? —…
8 YorumKaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Estetiği: “Gülnihar” Üzerine Ekonomik Bir Yorum Ekonominin en temel ilkesi, kaynakların sınırlı, ihtiyaçların ise sonsuz olduğudur. Her seçim bir fırsat maliyeti yaratır; bir şeyi tercih ettiğimizde, diğerinden vazgeçmiş oluruz. İşte bu denge arayışı, ekonomik düşüncenin kalbidir. Peki, bir isim, bir sembol, hatta bir kelime bu dengeyi temsil edebilir mi? “Gülnihar” tam da bu sorunun metaforik karşılığı gibidir. Zarafeti, kıymeti ve ulaşılması güç güzelliğiyle Gülnihar, ekonomik anlamda kıt olanın ve dolayısıyla değerli olanın sembolüdür. Gülnihar Ne Demek? Ekonomik Bir Bakış Türk kültüründe “Gülnihar” ismi, “ışıltılı gül” veya “narin, zarif çiçek” anlamlarını taşır. Bu estetik anlam, ekonomik dünyada…
Yorum Bırak